NLP nedir?
Derin düşüncede olduğumuz bir gün zihin sorar:
“Bizim sorunumuz ne?”
”Neden mutluluk sürekli değil?”
“Cevaplar nerede?”
”İnsan ikilemini nasıl anlayacağız?”
“Ben mi delirdim yoksa dünya mı çıldırdı?”
Her bir sorunun cevabı kısa bir rahatlama veriyor gibiydi , o da bir sonraki problemin esasını oluşturuyordu.
“ insan zihni çaresiz bir sincap kafesi mi?”
“ herkes mi şaşkın?”
“Allah ne yaptığını biliyor mu?”
“Allah öldü mü?”
Zihin konuşmaya devam eder:
“Sırrı bilen var mı?”
Merak etmeyin- herkes umutsuz. Bazıları bu konuda rahat görünüyor. “Tüm bu yaygaraya sebep görmüyorum.”derler. “Hayat bana kolay görünüyor.”
Aslında o kadar korkuyorlar ki bakamıyorlar bile.
Peki uzmanlar?
Onların şaşkınlığı daha sofistike, etkileyici jargonlar ve abartılı zihinsel yapılarla kaplanmış.Sizi sıkıştırmak istedikleri önceden belirlenmiş inanç sistemleri var. Bir süre işe yarar görünse de, kişi eski haline geri dönüyor.
Yukarıdaki giriş David R. Hawkins’ in öldüğü yıl olan 2012’ de basılan LETTING GO adlı kitabının başlangıç bölümünün tercümesidir. (Maalesef David Hawkins’ in Türkçe’ ye çok az kitabı tercüme edildi. Güce Karşı Kuvvet dışındaki kitaplarını orijinal haliyle çok etkileyici bulabilirlersiniz.)
NLP ile 2017 yılında tanıştım. QANLP ‘ın kurucusu Bahar KÜÇÜK beni, bu duyduğum ama ne olduğunu tam olarak bilmediğim sistemle tanıştırdı. QANLP, Kuantum ve NLP felsefelerinin birleşimi olarak ortaya çıkan bir isim. Kurucusu amacını şu sözlerle özetliyor.” Psikolojiye bu iki teknikle yeni bir boyut kazandırarak onun tıkandığı noktada farklı bir yaklaşımla insanlara ulaşmaktı.” NLP’yi çok basitçe insanların nörolojik programlarını keşfetmelerini ve kullanmalarını sağlayan bir teknik olarak açıklayabilirim. Ama tabi bilenler için bu çok daha derin ve kurucusu Dr. Richard Bandler’ın dünyaya hediye ettiği muhteşem bir sistem.
NLP yukarıdaki sorularıma cevap vermekle kalmayıp bana hayal bile edemeyeceğim boyutların kapılarını açtı. Aslında yeni dünya düzeninde psikologlara giden hastalar olmak yerine bize kendi düşünce yapılarımızı ve bunların sebeplerini anlayıp kendi hayatımızın yaratıcısı olma fırsatını tanıyor. Bu sistemde hasta değil, öğrenci oluyorsunuz, yaşamınızda çaresiz değil geleceğinizde yaratıcı oluyorsunuz, güçsüz değil güçlü hissediyorsunuz. Bilinçaltı programlarımız sonucu otomatik bir döngüde yaşadığımız hayatlarımızı bilinçli düşüncelerle değiştirip bu hayatta olabileceğimiz en iyi versiyonumuz olmamıza olanak sağlıyor.
Evet biliyorum, sistem farklı. Bize yaşamlarımızın kurbanları olduğu öğretildi hep, bir çoğumuz insanların ve olayların kurbanı sandık kendimizi ve bu durumda olmamızın sebebi dışardan geldiyse yardım da dışardan gelmeli diye düşünmemiz normaldi. İlaçlar ya da bizim yerimize hayatımıza sihirli değnekle dokunacak birilerini istedik. Kolay iyileşme. Ama NLP bu gücü dışardan alıp bize veriyor, sihirli değneğimizin yerini buldurup kendimizin kahramanı oluyoruz. İçsel gücümüzü keşfediyoruz. Benim hayatım bu sistemle hayallerimin ötesinde değişti ve öğrenmeye uygulamaya devam ediyorum. Hayat aldığımız derslerse ve buradan sonraki boyuta bir hazırlıksa o zaman öğrenciler nerede? Herkes kurbansa nerede bu zalimler?