Londra Siyah- Taksileri gibi yaşamak
Londra’daki siyah taksileri hepimiz biliriz. Şehre gidip onları görmeyenleriniz varsa bile mutlaka filmlerden hatırlarsınız. İşte o taksilerin bir özelliği vardır, sürüşlerinde navigasyon sistemi kullanmaları yasaktır. Eğer siyah taksi sürücüsü olmak istiyorum diyorsanız 2-4 yıllık bir eğitim sürecini de göz önüne almanız gerekir. Bu zaman içerisinde 25 bin civarı sokak ve yaklaşık 20 bin turistik noktayı kafanızdaki haritada yerleştirip ayrıca bunların aralarındaki en mantıklı rotalarını da oluşturuyor olmanız lazım. Tüm bu eğitimler süresinde hem haritalardan yapılan hem de şehirde motosikletle yapılan turların çalışmaları aylarca sürüyor. Ve bu kadar uğraştan sonra ne oluyor derseniz teste girenlerin yarısı bile testi geçemiyor.
Bu bilgiyi öğrendiğimden beri bu İngilizlerin amacı ne acaba diye soruyorum kendime. Araştırmalarımda bunun sebebine rastlayamadım ama mantığını anlamaya çalıştım. Şehirdeki taksi sürücülerinin hazır bir navigasyon sistemi kullanmak yerine her an kendi zihinlerini kullanmalarını şart koşan bir sistemin amacı ne olabilir? Görülmüş ki, bu sürücülerin 4 yıl boyunca beyinleri inceleniyor ve hafızadan sorumlu hipokampüs fiziksel olarak gelişip büyümüş. Acaba bu taksicilerin sistemini kendi günlük yaşantımıza uygulasak ne olur dedim sonra? Bizde beynimizi daha iyi kullanmak için bunu uygulasak ne olur?
Her sabah kalktığımızda nerede kalmıştık diyerek bir önceki günün programını yaşamaya başlamasak, uyumadan önce son duygumuz neydi acaba diye bulup ona devam etmesek, programlanmış yaşamlarımıza, ezberlediğimiz rutinlere ara versek ne olur? Her sabah kalktığımızda sanki o gün yaşamaya daha yeni başlıyor olsak ve an be an karar versek ne yapacağımıza. Yaşamak için yeni yollar bulsak, bir günümüz bir günümüzle aynı olmasa, genel hatlarıyla yaşadığımız hayatın ( Londra’ nın haritasını ) haritasını bilsek ve her gün yapacaklarımız için yeni yollar bulsak. Bizi bir program yönetmese de biz tembelliği bırakıp her gün kendi yolumuzu kendimiz oluştursak.
Bunları yazarken bile hayat bir amaç bulmuş gibi duruyor. Arabada yolcu olmak yerine arabanın sürücüsü olmak bize sahip olduğumuz ama unuttuğumuz gücümüzü hatırlatıyor. Yeni bir enerji dalgası sarıyor insanı. Tüm bunlardan bunu nasıl çıkarttın diyebilirsiniz ama sadece bir gün denemenizi öneririm, bugünü bir önceki günden farklı nasıl yaşarım demekle başlayın. Bugün sabah 1 saat erken kalkabilirim, kahvemi farklı bir saatte içebilirim, işe farklı bir yoldan gidebilirim, saçımı farklı yapabilirim, uzun zamandır arayamadığım insanları arayabilirim, yeni bir kitaba başlayabilirim…. Siz nasıl isterseniz , harita sizin yol sizin…