Kaybetmemek için mi kazanmak için mi oynuyoruz?

Kaybetmemek için mi kazanmak için mi oynuyoruz?

Kaybetmemek için mi kazanmak için mi oynuyoruz?

Yaşantımızda kendimizi çok yorgun, tükenmiş hissettiğimiz zamanlar olmuştur. Özellikle bu kaygı dolu dönemde tüm uyaranlara karşı tepkisiz kalabilmek neredeyse imkansız. Sağlığımızı ve yaşamımızı tehdit eden bu olayla kendimizi köşeye sıkışmış, sürekli uyarı alan, hareketleri kısıtlanan ve dünyada olan olaylara da bakarsak yakın bir zamanda içinden çıkmaz zor görünen bir oyunun içinde hissediyoruz. Peki biz bu oyunu kaybetmemek için mi kazanmak için mi oynuyoruz?

Haberlerin yönlendirmelerine bakarsak sanki kaybetmemek için oynamamız gerekiyor. Gelen ekonomik krize dikkat, salgına dikkat, ülkemiz etrafındaki tehlikelere dikkat, küresel iklim krizine dikkat değişen düzene ve insanlık üzerindeki komplo teorilerine dikkat. Aman dikkat, gol yersek yeniliriz ve oyunu kaybederiz. Sürekli bir şeylerin mağduru durumundayız. Karşımızdaki bu güçlü takıma yenilmeden bu oyunu bitirmeye çalışıyoruz sanki. Evet bu bir oyun bence, hayat oyunu. Zorlu dönemleri gibi kolaylıkları da olan, yaptıklarımızın sonuçlarından dersler öğrendiğimiz ve bilgeliğimizi geliştirip ustalaştığımız bir oyun. Peki bu oyunu kazanmak için nasıl oynarız sizce? Bana göre takım arkadaşlarımızı iyi seçmekle başlamamız gerek.

Etrafımızda olmasına izin verdiğimiz arkadaşlarımız, iş arkadaşlarımız çok önemli. Çünkü bizler etrafımızdaki 6 kişinin ortalaması olduğumuza göre çevremizde oyunu kazanmak için oynayan insanları tutarsak en azından mental olarak güçlü kalabiliriz. Okuduğumuz ve seyrettiklerimizi seçebiliriz. Bize yenilgiyi, oyunun zorluklarını, kendi zayıf yönlerimizi gösteren ve bunlara odaklandıkça hayatımıza bunları çeken görsellere ihtiyacımız yok. Bizim insanlığın güçlü yanlarını gösteren, yaşam oyunun umut dolu yanlarını hatırlatan sözlere ve modelleyebileceğimiz yüksek iradeli insanları görmeye ihtiyacımız var.

Hatırlamasak da bu hayata gelmeyi biz seçtik. Bu hayat oyununu oynamaya talip olduk. Ya yaşamımızda etkilenen olacağız ya da yaşamı etkileyen olacağız. Hayatta kalma içgüdüsünün sesini biraz kısıp yaşamımızı umudu ve sevgiyi dolu dolu içimize çekerek, hepsinin bir sonraki üst lig için alıştırma olarak görerek yaratabiliriz. Peki bu iradeyi ve isteği nereden bulacağız derseniz, yapanları takip edin derim. Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, sporcularda bir oyunu kazanmanın zihinsel tekrarını yapmak onun gerçekleşmesinden büyük fark yaratıyor. Önce zihninizde sonra hayatınızda. Hayatı ölmemek için değil yaşamak için yaşamak.

Leave a Reply

Your email address will not be published.