Hayat Kalitesi
Geçtiğimiz günlerde Jon ve Missy Butcher’in Hayat Kitabı ( LIFE BOOK) adlı çalışmaları için hazırladıkları online workshop’a katıldım. Burada kendi yarattıkları bu özel çalışmanın sunumunu verdiler ve ilgilenenler için de 6 haftalık bir online kurs programını tanıttılar. İzlediğim 1.5 saatinin içerisinde kendime hiç sormadığım şu 5 soru ile karşılaştım ve o sorulara verdiğim cevaplar bana harekete geçme zamanının çoktan geldiğini gösterdi.
Aşağıdaki beş soruya 1 ile 5 arası verdiğimiz değerlendirme notu bize Hayat Kalitesi Skorumuz hakkında bilgi veriyor.
Soru 1: Şimdiki hayatında ne kadar mutlusun?
1 2 3 4 5
Soru 2: Yaşayabileceğin hayatın en iyi versiyonunu yaşadığını hissediyor musun?
1 2 3 4 5
Soru 3: Hayatının farklı bölümlerindeki denge konusunda ne hissediyorsun? İş, aşk, sağlık, aile vs.
1 2 3 4 5
Soru 4: Yaşadığın hayat ve yaptıkların konusunda ne kadar tutkulusun?
1 2 3 4 5
Soru 5: Hayatından ne kadar memnunsun?
1 2 3 4 5
Bu soruların hepsine 5 puan veren yoktur sanırım ama hepimiz daha iyi skor vermeyi çok istiyoruz, bunun sebebi de aslında daha fazla olabileceğine ve daha fazlasını yapabileceğimize olan umudumuz. Eksik kaldığımız nokta ve daha iyisinin olduğunu bildiğimiz halde bizi hareketsiz bırakan ise inancımız. Hayatın birçok alanında olduğu gibi umudumuz var ama inancımız kısa kalıyor sanki. Bir şekilde bunu yapabilmenin mümkün olacağına inanamıyoruz. İnansak bile hayat koşuşturması içinde hayatımızı planlama ve programlama üzerine ayıracak vaktimiz yok.
Diğer bir nokta ise başarı hakkındaki eski moda düşünce şeklimiz olabilir. Başarı, maddi kazanımlar ve amaç da tüm başımıza gelenlere rağmen hayatta kalmak olarak görülse de esas başarı senin tatmin olduğun bir iş, evlilik ve yaşam kurabilmekte bulunabilir. Bunun sonucunda ise diğer tüm başarı standartları ne olursa olsun senin gerçeğindeki standartları yaratıp orada mutlu olabilmek mümkün belki de.
Tüm bunlara bakarak insan nereden başlayacağını bilemiyor sanki. Ya da aslında ne istediğimizi bile tam olarak bilemeyebiliyoruz. Bunun bir sebebi de büyürken bize kim ve ne olmak istediğimizin sorulmamış olması. Toplumun ve ailenin beklentileri altında onların sana çizdiği hayat yolunda yol almaya başladığını ve yıllarca orada yürüdüğünün farkına çok geç varabiliyorsun. Sen doğduğunda yazılan hayat defterini yaşıyorsun. Ailen, geçmişin, travmaların ve tecrübelerin seni o deftere sadık kılıyor bir şekilde. Sen kendi adına karar vermediğinde başkaları senin adına seve seve karar veriyor. Hayatında pilotluk değil co-pilotluk yapıyorsun sadece.
O zaman, ben kendi hayat defterimi yazabilir miyim acaba dedim kendime. Peki nasıl ve nereden başlayacaktım. Benim adıma verilen kararlar yerine ben kendi adıma verdiğim kararlara ne kadar sadık kalabilecektim. Bugüne kadar neleri istemediğim konusunda o kadar çok şey biliyordum ki gerçekte neleri istediğim konusunda çok az bir bilgim vardı. Hele daha neleri başarabileceğim konusu ise hiç düşünülmemişti. Doğum günü ve bayram tebrikleri gibi sağlıklı, huzurlu, mutlu nice seneler miydi gerçekte istediklerim? Tamam da bunları nasıl elde edeceğim?
Kaliteli bir hayat yaşamak için, yukarıdaki beş soruya 5 üzerinden 5 verebilmek için önce ne istediğimizi, hayat vizyonumuzun ne olduğunu anlamak önemli. Hayatın içinde yer alan denge kurmaya çalıştığımız konuları masaya yatırmak başlangıç olabilir. Kariyer, aşk, aile, sosyal ilişkiler, sağlık, spiritüel inançlarımız, karakterimiz, maddi kazançlar gibi hayatın içinde olan bölümler. Bir defter alıp buraya tüm benim için önemli olan bu başlıkları yazıp her konuyu şu dört soru ile cevaplayabilirsem basitinden bir hayat rehberim olabilir en azından.
- Ben bu konu hakkında neye inanıyorum? (genelde sınırlı inançlarımız olduğunu biliyorum çünkü)
- Bu konuyla ilgili ne istiyorum?
- Bunu neden istiyorum?
- İstediklerimi elde etmek için ne yapabilirim?
Al sana dedim hayatı yeniden tasarlamak için bir fırsat. Denemeye değer.