BİLSEYDİM EĞER
İnsan nereden geldiğini hatırlamaz ve nereye gideceğimizin de bilimsel bir kanıtı yoktur.
Bu dünyaya gözlerimizi açar ve hiçbir şey hatırlamadan, bilmeden aile ve çevrenin yönlendirmesi ile kendimizi bulmaya çalışırız.
Yaşamımızda ilk yedi sene hipnoz denecek kadar açık bir bilinçaltıyla yaşarız ve duyduğumuz her şey sorgusuzca bilinçaltına kaydedilir. Çevrenin sınırlı inançlarını alır, onların korkularını, hastalıklarını, düşünce kalıplarını hemen sahipleniriz. Kendimizi onların gözünden tanırız ilk ve kişiliğimiz ancak ailenin davranış şekliyle gelişir ya da gelişmez. Bazı ebeveynler çocuklarına bir eşyası gibi davranır. Onun kim olduğuna ne kadar başarılı ne kadar değerli ne kadar becerikli olduğuna karar verir. Hangi okula gitmesi gerektiği, hangi mesleği seçmesi gerektiği, hangi arkadaşlarla birlikte olması gerektiğine kadar uzanır bazen bu sahiplik şekli. Onlardan onay bekler dururuz, sonra karşılığını alamazsak da öfkeleniriz ama anne babaya kızılmaz ya, bastırırız tüm duygularımızı. Sonra gelsin kendini cezalandırmalar. Böyle olmayan da vardır mutlaka, ama durumlar ne olursa olsun ne kadar farklılık gösterirse göstersin doğduğun ev kaderini belirler görünür. Ve bir gün kendine “Ben kimim?” diye sormaya cesaret edenler kim olmadıklarını keşfetmek zorunda kalırlar önce.
Her zaman çocukluktan başlar bu yolculuk. En başa dönersin. Dönmelisin ki kökleri bulasın. O inançları ilk nerede ve ne zaman ektin? Kendinle ilgili fikirler hangi şartlarda oluştu ve seni yıllar boyunca eleştiren kafandaki o ses aslında kimlere aitti? Sakar olduğuna ilk ne zaman karar verdin? Tembel olduğuna veya yeteri kadar akıllı olmadığına ilk ne zaman inandın? Duygusallığının senin en büyük gücün değil zayıflığın olduğunu söylediklerinde gücünün elinden alınmasına ne tepki verdin?
Peki bir de diğer taraftan bakalım. Dünyanın güvenilir, zor, adaletsiz ve tehlikeli olmadığını, öğrenseydin hayatın nasıl gelişirdi? Mesela doğduğundan beri bize hayatın sevgi dolu, yaşamın sadece bizi geliştirmek için bir yer olduğu öğretilseydi nasıl başlardık hayatımıza? Maddeye değil maneviyata değer verilen, herkesin eşsiz ve tek yaratıldığı bu dünyanın bize hediye olduğunu öğrenseydik ilk olarak? Bununla birlikte doğuştan getirdiğimiz tüm yeteneklerimizleve sadece bize ait olan bazı özelliklerimizle bu dünyada kendimizi ifade etmek için olduğumuzun idrakinde olsaydık ne olurdu? Yani özetle ve en önemlisi bu hayatımızın, var olmamızın bir amacı, anlamı ve değeri olduğunu en başından bilseydik kim olurduk?
Burada içimdeki ses bana her şey olması gerektiği gibi oldu, bir tanesini bile değiştirmeyi istemene gerek yok diyor. Ama yine de düşünmeden edemiyorum, evet değiştiremem ve her şeyi bilerek bu dünyaya gelmem de mümkün görünmüyor ama eğer hayatımı bu çerçevede bile yeniden yaşayabilseydim neyi farklı yapardım acaba? Hangi seçimleri yapar hangilerinden uzak dururdum? BİLSEYDİM EĞER, ben kim olurdum? Tüm hayatımı ve yaşayacaklarımı en baştan bilseydim, tüm acıları, sevinçleri, hataları, başarıları… Tüm aşkları, nefretleri, hastalıkları ve mutluluklarımı görebilseydim… Yaptığım tüm hataları, yanlış kararları bilseydim neyi değiştirirdim?
Günlerdir kafamda dönen bu düşüncelerin kaynağı ne derseniz, ben de dahil hayatta olanlardan sürekli şikayet eden bir çok kişi. Daha farklı olmasını dileyen, keşke diyen, hayatta olanları dışarıda bizim kontrol edemediğimiz bir kaderciliğe bağlayan ve bilseydik eğer yaşamın tamamen farklı ve güzel olacağına inanan insanlar. Yine burada, samimiyetle bunun dışında olabilecek azınlığa saygı duyduğumu belirtmek isterimama bizler de öğreniyoruz işte:)
Ben BİLSEYDİM EĞER, daha cesur olurdum. Daha korkusuzca ve endişesiz yaşardım hayatı. Belki daha fazla hata yapardım, daha çok aşık olur, daha çok gezerdim. Kendimi daha çok severdim, kendime karşı daha merhametli ve şefkatli olurdum. Kızmak için enerji harcamazdım, o güzel yaşam enerjisini bu dünyada kaldığım sürece keyif almak için kullanırdım. Kendime daha çok güvenir, daha çok sorumluluk alırdım. Başkalarının benim hakkımdaki düşüncelerine daha az kafayı takardım. Daha çok dans eder, daha çok müzik dinler, kendime daha çok gülerdim. Uçak korkum yüzünden sınırladığım seyahatlerimi daha uzak mesafelere açardım.
Özüne gelirsem eğer, ailemi, çevremi, olayları, insanları, durumları, hastalıklarımı değil sadece kendimi ve yaptıklarımı değiştirirdim. Hayata tepki vermek yerine ona karşılık verirdim. Yani hiçbir şeyi değiştirmez ama hayata karşı duruşumu değiştirirdim.
Siz yeniden başlayabilseydiniz neyi değiştirirdiniz?